Siyaset

“Asıl sorun, yıllardır uygulanan düşük ücret politikaları”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, "Emeklileri kandırmaktan vazgeçin. Düşük aylıkların sebebi Belediyelerin borçları değil! Ayrımsız bütün Belediyelerin prim borçları, SGK'nın tüm gelirlerinin sadece yüzde 3'ü! Asıl sorun düşük ücret politikası, bütçeden sosyal güvenlik sistemine yeterince destek aktarılmamasıdır!" dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler devam ediyor.

Cumhuriyet Halk Partisi grubu adına söz alan CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, şunları söyledi: “Bir ülkede adil bir toplum inşa edilip edilmediğinin en açık göstergesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçeleridir. Emekçilerin, ücretlilerin, emeklilerin, işsizlerin ve dezavantajlı kesimlerin temel haklarının güvence altına alınıp alınmadığını; sosyal barışının sağlanıp sağlanmadığını, refahın tabana yayılıp yayılmadığını ve toplumsal dayanışmanın güçlendirilip, güçlendirilmediğini orta koyan temel metin, işte bugün görüştüğümüz bu bütçedir. Adil, eşit ve güvenli bir Türkiye hedefliyorsak, bu bütçe; tüm vatandaşların haklarına sahip çıkan, kapsamlı ve güçlendirilmiş bir yapıya sahip olmalıdır. Peki, bu bütçe öyle bir bütçe mi? Elbette değil!”

“TÜRKİYE GELİR DAĞILIMI EŞİTSİZLİĞİNDE REKOR ÜZERİNE REKOR KIRIYOR”

Gamze Taşcıer, şunları söyledi: “Bir ülkede adil bir toplum inşa edilip edilmediğinin en açık göstergesi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçeleridir. Emekçilerin, ücretlilerin, emeklilerin, işsizlerin ve dezavantajlı kesimlerin temel haklarının güvence altına alınıp alınmadığını; sosyal barışının sağlanıp sağlanmadığını, refahın tabana yayılıp yayılmadığını ve toplumsal dayanışmanın güçlendirilip, güçlendirilmediğini orta koyan temel metin, işte bugün görüştüğümüz bu bütçedir. Adil, eşit ve güvenli bir Türkiye hedefliyorsak, bu bütçe; tüm vatandaşların haklarına sahip çıkan, kapsamlı ve güçlendirilmiş bir yapıya sahip olmalıdır. Bu bütçe öyle bir bütçe mi? Elbette değil. Sayın Işıkhan geçtiğimiz yıl burada aynen şu cümleyi kullandı: ‘Daha adil bir dünyanın önünü tıkayan zorluk, son derece eşitsiz olan küresel gelir dağılımıdır’ Ne kadar doğru bir tespit. Altına imza atmayacak yoktur burada. Türkiye gelir dağılımı eşitsizliğinde hangi noktada? Küresel adaletsizliği cesurca dile getirdiğiniz kadar, ülkemizde yoksulluk sınırında yaşayan milyonlarca ücretlinin, açlık sınırının altında nefes almaya çalışan emeklilerin, asgari ücretlilerin, güvencesizlerin hakkını da savunsanıza sayın Bakan. Eğer, gerçekten gelir dağılımındaki adaletsizlik sizleri kaygılandırıyorsa, öncelikle kendi ülkemizdeki kara tabloya bakalım. Küresel adaletsizliğin sebepleri çok ama Türkiye'deki gelir dağılımının sebebi tek. TÜİK bile kara tabloyu gizleyemiyor.”

“KAÇ KİŞİ 12 BİN 500 LİRANIN ALTINDA EMEKLİ AYLIĞI ALIYOR”

Taşçıer konuşmasını şöyle sürdürdü: “‘Biz emekliler geçinemediği için ek iş yapmak zorunda kalıyor’ diyoruz, siz de emeklilerin çoğunun 12 bin 500 TL almadığını, 70-80 bin TL alan emeklilerin olduğunu söylüyorsunuz. O zaman gelin bu tartışmayı bitirelim. Türkiye’de kök maaşı 70 bin liranın üzerinde olan emekliler kimler? Kaç kişiler, lütfen açıklayın. 5510 sayılı kanunun ek 19’uncu maddesi ve ek ödemeler hariç en düşük emekli aylığının kaç lira olduğunu ve kaç kişinin bu aylığı aldığını da açıklayın. Kaç kişi 12 bin 500 liranın altında, kaç kişi asgari ücretin altında, kaç kişi asgari ücretin iki katı altında emekli aylığı alıyor? Bunların toplam emekliler içindeki oranını da ayrı ayrı söyler misiniz? SGK neden sormuş olduğumuz bu sorulara cevap vermiyor? Sizler neden emekli aylıklarını, aylık aralıklarına göre açıklamıyorsunuz? Neyi gizliyorsunuz? Hepsini geçtik, emekli aylıkları arasında ciddi bir adaletsizlik oluştu. Yeni bir intibak yasası düşünüyor musunuz? TÜİK’in enflasyonla oynamasının sonucu olarak emeklinin sofrasından 166 ekmek, 17 kilo tavuk eti, 4 kilo kıyma, 126 litre süt çaldınız.”

“ASGARİ ÜCRET, ADETA BİR SEFALET BELGESİ HALİNE GELDİ”

“Çalışanları, emeklileri ve işsizleri daha da yoksullaştıran ekonomi politikalarını sorgulayın. Ancak o zaman ‘daha adil bir dünya’ söyleminiz samimi olabilir.” diyen Taşçıer, şöyle konuştu: “‘Vatandaşımızın refahını koruyup, geçici değil kalıcı refah çözümlerini üretmekten yanayız’ dediniz. Asgari ücret yılbaşından bu yana 200 dolar eridi. Memur ve emeklilere yapılan zammın 3’te 1’i çoktan buhar oldu gitti. Ülkenin dört bir yanında geçim sıkıntısı iyice derinleşirken her gün ekranlara çıkıp ‘tasarruf’ diyorsunuz. Vatandaş kemer sıkmaya, siz de vatandaşın cebine göz dikmeye devam ediyorsunuz. Önümüzdeki ay asgari ücret görüşmeleri olacak, öyle bir politika izlediniz ki bugün asgari ücret art ortalama ücret oldu. Yapacağınız zam, enflasyondan büyümeye kritik değerleri etkiliyor. Asgari ücreti geçtik, yoksulluğu kalıcı olarak açlık sınırının altında bırakacak şekilde ücret politikası izliyorsunuz, milyonlarca çalışan için bir geçim ücreti değil, adeta bir sefalet belgesi hâline geldi. Bugün, açlık sınırının 22 bin lira olarak belirlemişken asgari ücretin hâlâ açlık seviyesinin altında kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?”

“İSTİHDAMDA YER ALAN 60 YAŞ ÜSTÜ HER 10 KİŞİDEN 7’Sİ GÜVENCESİZ”

Taşçıer son olarak konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Katıldığınız her programda asgari ücreti belirleme kriterlerinden birinin de istihdam politikası olduğunu ifade ediyorsunuz. Geçtiğimiz yıl kabul edilen bütçeyle 'İstihdam ve iş gücüne katılım oranı artacak, kadınlara ve gençlere yönelik istihdam tedbirleri alınacak' demiştiniz. İşsizlik büyüdü ama istihdam bir türlü büyümedi Sayın Bakan. Şeytanın bile aklına gelmeyen hinlikler TÜİK'in aklına geldi. İş aramaktan vazgeçmiş, umudu kalmamış milyonlarca kişiye ‘İşsiz değilsiniz’ diyen TÜİK işsizliği yüzde 10'un altına indiriverdi. Böylece, Eylül 2022'den bu yana dar tanımlı işsizliği yüzde 10.1'den 8,6'ya düşürerek bir başarı hikayesi yazdınız. Çıkıp 'Orta Vadeli Programla uyumlu şekilde istihdamda olumlu görünüm devam ediyor’ diyorsunuz. Doğru mu? Değil. Siz dar alanda kısa paslaşmalarla işsizliği düşürmüş gibi yapa durun, geniş tanımlı işsizlik sayısı 2,7 milyon kişi artarak 10,3 milyona yükseldi. 'Biz işsiz değilsek neyiz' diye soran milyonlar yarattınız. 2023'te meydan meydan gezerek memur emeklilerine seyyanen zam müjdesi vermiştiniz; seçim bitti, müjde bitti. Bu zam yapılacak mı, yapılmayacak mı? TÜİK verilerine göre istihdam edilen kişi sayısı 32 milyon kişi. İstihdamda yer alan her 3 kişiden 1'i sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değil yani güvencesiz çalışıyorlar. Bugün Türkiye'de geçinemediği için çalışmaya devam eden ve istihdamda yer alan 60 yaş üstü yurttaşımızın sayısı 2 milyon 212 bin. Bu kişilerin 1 milyon 539 bini kayıt dışı çalışıyor. Bir başka ifadeyle, istihdamda yer alan 60 yaş üstü her 10 kişiden 7'si güvencesiz; bu konuda ne düşünüyorsunuz?”