ATEM Başkanı Hakan Akçam, kasım ayı Konut Fiyat Endeksi (KFE) verilerini değerlendirdi. Konut fiyatının yıllık bazda en fazla Ankara’da artış gösterdiğine dikkat çeken Akçam, 6 Şubat depremlerinden sonra Ankara’nın ciddi anlamda göç aldığını vurguladı.

YILLIK BAZDA YÜZDE 34,8 İLE EN YÜKSEK ARTIŞ ANKARA'DA YAŞANDI

Akçam, “Kasım ayında Konut Fiyat Endeksi bir önceki aya göre yüzde 2,8 oranında artarken reel olarak yüzde 12 oranında azaldı. Aylık bazda en yüksek artışın yüzde 37,9 ile Balıkesir'de gerçekleştiğini görüyoruz. Öte yandan yıllık bazda bakıldığında ise en yüksek artış yüzde 34,8 ile Ankara'da görülüyor. Aylık bazda en düşük fiyat artışı ise yüzde 14,9 ile Antalya'da yaşanıyor. Ekonomide yaşanan gelişmelerden konut piyasası da kendine düşen payı alıyor” dedi.

Ankara’da dikkat çekecek derecede konut fiyatında artış olduğunu ifade eden Akçam, “Bu konuda İstanbul’a fark atmış durumda. Ankara’daki konut fiyat artışında 2023 yılında yaşanan 6 Şubat depremlerinin büyük etkisinin olduğunu düşünüyoruz. Çünkü deprem sonrası Ankara; başta depremin yaşandığı şehirler olmak üzere İstanbul gibi şehirlerden de büyük oranda göç aldı” diye konuştu.

FAİZ POLİTİKALARI, İNŞAAT MALİYETLERİ SEKTÖRÜ ETKİLİYOR

Konut fiyatlarında nominal ve reel bazda farklılıkların da dikkat çektiğine değinen Akçam, “Başta büyükşehirler olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde konut fiyat endeksi 2021’den itibaren astronomik bir şekilde artıyor. Ankara, İstanbul ve İzmir’de konut fiyatları son 3 yıl içerisinde neredeyse 10 kat artış gösterdi, bu artış aynı oranda kira artışını da etkiledi. Bankaların uyguladığı faiz politikalarının vatandaşların ihtiyacına cevap verememesi de konut satışlarının düşmesine neden oldu. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre Türkiye genelinde toplam konut satışı içinde banka kredisi ile alınanların payı 12’de 1’e kadar düştü” dedi.

Bir diğer önemli nedenin hiç durmadan yükselen inşaat maliyetleri olduğunu söyleyen Akçam, “İnşaat maliyetinin yükselmesi açıkçası müteahhitlerin gözünü korkutuyor ve müteahhitler yüksek maliyetlerin altına girerek imalat yapmaktan çekiniyor. Maliyet artışları da direkt konut fiyatlarını büyük oranda yükseltiyor. Maliyet artışının durdurmanın ilk yolu ise yerli üreticiyi desteklemekten ve dış girdi sayısını azaltmaktan geçiyor. Bununla birlikte konut krizinin aşılabilmesi için, girdi maliyetleri üzerinde ciddi bir denetim sağlanması gerekiyor. İnşaat maliyetleri belli bir yıl aralığında sabit tutulur, Ticaret Bakanlığı ve Rekabet Kurumu başta demir ve çimento ve diğer inşaat malzemelerinin fiyat artışında çok ciddi denetleme yaparsa gayrimenkul sektörü de bir süre sonra eski seyrine dönecektir.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Kaynak: Bülten