Muhammed Ali YAHŞİ
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı basın açıklamasıyla ülkemizdeki peynir üretimi ve taklit tağşiş sorununa dikkat çekti. Peynir de çok fazla çeşidin bulunması, taklit ve tağşiş yapmanın boyutlarını artırdığını vurglayan Bayraktar, “Bu kadar fazla ürünün takibi ve denetlenmesi zor olurken, son 2 yılda peynir fiyatlarında 4 kata varan artışların görülmesi tüketicimizin alım gücünü azaltıyor” ifadelerini kullandı.
“TAĞŞİŞE EN AÇIK ÜRÜNLER ERİTME PEYNİRLER”
Haksız kazanç sağlamak ve birim maliyetleri düşürmek için peynir yapımında; süt yağı haricinde yağ kullanımı, koyun ve keçi peynirlerine inek sütü karıştırılması, ürün yapısını sertleştirmek için nişasta kullanımı, küf ve maya oluşumunu engellemek amacıyla izin verilen miktardan fazla natamisin kullanımı gibi değişik yöntemlere başvurulduğunu belirten Bayraktar, “Özellikle piyasada tost peyniri, üçgen peynir ve kahvaltılık peynir gibi eritme peynirler sorunu çok daha önemli hale getiriyor. Bu peynirler birçok peynir çeşidinin süt tozu ve tereyağı bazlı süt ürünlerinin ve homojenliği sağlayıcı kimyasal maddelerin karıştırılması ile yüksek sıcaklıklarda işlenerek elde edildiği için tağşişe en açık ürünlerdir. Ne yazık ki tüketicilerimizin bütün tağşiş ve taklitleri fark etmesi de mümkün değildir” diye konuştu.
“TÜKETİCİ ETİKET BİLGİSİNİ DİKKATLİ İNCELEMELİ”
Halk sağlığını tehdit eden bu konuda kontrol ve denetimlerin sıkılaştırılarak, taklit ve tağşişe yeltenenlere müsaade edilmemesi gerektiğinin de altını çizen Bayraktar, “Tüketicilerimizin de ürünleri ambalajlı ve etiketli, güvendikleri markalardan almaları yararlarına olacaktır. Etiket bilgisi çok önemlidir ve tüketicilerin etiket bilgisini dikkatli incelemesi gerekiyor” dedi.
“ÜLKEMİZDE 200’e YAKIN PEYNİR ÇEŞİDİ BULUNUYOR”
Dünyada yaklaşık 22 milyon ton peynirin üretildiğini ve 39,3 milyar dolarlık ihracat yapıldığını belirten Bayraktar, “Ülkemiz 723 bin ton üretim ile dünyanın 9’uncu, Avrupa Birliği ülkeleri arasında 6’ncı sırada yer alıyor. Dünya peynir üretiminde ABD 6,4 milyon ton ile ilk sırayı alırken, ABD’yi 2,5 milyon tonla Almanya, 1,7 milyon tonla Fransa, 1,2 milyon tonla İtalya, 1,1 milyon tonla Rusya, takip ediyor.
Türkiye gerçekleştirilen üretim ile dünyanın en büyük peynir üreticilerindendir. Ülkemizin yöresel zenginliği peynirde çeşit sayısını artırıyor. Üretimi yapılan peynir çeşidinin 200’e ulaştığı biliniyor. Türkiye'de tüketimi en yaygın olan peynirler; beyaz peynir, deri peyniri ve kaşar peyniri olmakla birlikte, yöresel peynirler yönünden de ciddi bir çeşitlilik bulunuyor” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE PEYNİR İHRACATINDA HAK ETTİĞİ KONUMDA DEĞİL”
Türkiye’de peynir ihracatının, 2022 yılında 203 milyon dolar olarak gerçekleştiğini ancak ülkemizin dünya peynir ihracatında hak ettiği konumda olmadığını vurgulayan Bayraktar, “Ülkemiz, Dünya peynir üretiminde 9. sırada yer almasına rağmen ihracatta 25. sırada yer alıyor. 2022 yılında ürettiğimiz toplam peynirin sadece yüzde 6,2’si ihraç edildi. 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde ise peynir ihracatımız 156 milyon dolar oldu. Bu rakamlar oldukça düşüktür” dedi.
Almanya 6,2, Hollanda 5,4, İtalya 4,6 milyar dolar ile dünyanın en büyük peynir ihracatçıları arasında yer aldığını aktaran Bayraktar, “Peynir ihracatının hak ettiğimiz değeri almamız ve ihracatta daha iyi seviyelere ulaşmamız gerekiyor. Türkiye yaklaşık 133 ülkeye peynir ihraç ediyor. Ancak ihracatın yüzde 76,5’i sadece 10 ülkeye, yüzde 23,5’i ise 123 ülkeye yapılıyor.Peynir ihracatında birim fiyatları diğer ülkelere göre düşük kalıyor. Türkiye bir kilo peyniri 4,18 dolara ihraç ederken, İtalya 2 kat, Fransa 1,4 kat, Hollanda ise 1,3 kat daha pahalıya satıyor. Bu durum hedef pazarlara girmek kadar mevcut pazarlardaki payımızın da artırılmasına yönelik çalışmaların artırılması gerektiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZDE ÜRETİLEN PEYNİRLERİ MARKA HALİNE GETİRMEK GEREKLİ”
Ülkemizin çeşitli yörelerinde üretilen zengin bir peynir kültürü bulunduğuna işater eden Bayraktar, “Her çeşit peynirimizin kendine özgü üretim yöntemi, benzersiz bir lezzet profili var. Bu peynirlerden 40’ı coğrafi işaret alarak tescillenmiş, 18’i için de tescil başvurusu yapılmıştır.Ezine Peynirimiz ise Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili alan ilk Türk Peyniri olmuştur. Ancak ülkemiz tüm bu zenginliğe rağmen dünya peynir ihracatından binde 5 oranında pay alıyor. Bu durum markalaşmanın ve tanıtımın ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor” dedi.
Ülkemizdeki peynir çeşitlerinin her birinin AB tescili alabilecek kalitede olduğunun da altını çizen Bayraktar, “Amacımız bu lezzetleri dünya tüketicisiyle buluşturmak, Türk mutfağının vazgeçilmez bir parçası olan bu peynirleri bir marka haline getirerek sınırlarımızın dışına çıkarmak olmalıdır” diye konuştu.
“ÜRETİMDEKİ SORUNLAR ÇÖZÜLMEDEN REKABET MÜMKÜN DEĞİL”
Üretimde yaşanan sorunlar çözüme kavuşturulmadan dış pazarlarda rekabet etmenin mümkün olmadığını belirten Bayraktar, “Hedefimiz 200’e yakın çeşit peynirimizi dünya tüketicisiyle buluşturmak olmalıdır. Önceliğimiz; yem başta olmak üzere girdilerdeki fiyat artışlarına yönelik etkili tedbirler almak, üreticilerimize sürdürülebilir gelir, tüketiciye ulaşılabilir fiyattan gıda sağlayacak politikaları hayata geçirmek olmalıdır. Çiğ süt fiyatları değişen piyasa koşullarına göre güncellenmeli, süt üreticilerimiz mağdur edilmemelidir” dedi. Ülkemizde üretilen sütün büyük bir kısmının, çiftçilerimizi kırsalda tutan, küçük aile işletmeleri tarafından üretildiğini ve bu sektörü ayakta tutan işletmelerin aile işletmeleri olduğunu ifade eden Bayraktar, “Bu işletmeler üretime küstürülmemeli, ayakta kalması sağlanmalıdır” diye konuştu.
“PEYNİR TÜKETİMİNİN ARTIRILMASI İÇİN MALİYETLER DÜŞÜRÜLMELİ”
Ülkemizde süt ürünlerinde tüketim alışkanlığı kazandırmak için okul sütü programının tekrar hayata geçirilmesinin ve sosyal yardımların peynir gibi süt ürünleriyle çeşitlendirilmesinin de gerekliliğini hatırlatan Bayraktar, “Peynir tüketiminin artırılması için üretim maliyetleri düşürülmeli, uygun fiyatlı sağlıklı ürünlerin tüketici sofrasına ulaşması sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.