23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 104. yıldönümü dolayısıyla başkent Ankara’ya ziyaretçi akını başladı. Bayram için bugünden Ankara’ya gelen pek çok vatandaşın ilk durağı Anıtkabir olurken, tarihi Meclis binaları da ziyaret edilen yerler arasındaydı.

Endemik Vadi öğrencilerle ışıl ışıl parlıyor Endemik Vadi öğrencilerle ışıl ışıl parlıyor

Ulus’ta bulunan tarihi 1. ve 2. Meclis binalarını Samsun’dan Konya’ya kadar pek çok ilden genç, yaşlı ve çocuk ziyaret etti. O isimlerden biri de 40 yıl önce Kırşehir’de öğretmenken mezun ettiği öğrencilerinin aracılığı ile Samsun’dan başkente gelen emekli öğretmen Muzaffer Göktaş. Rahatsızlığı olmasına karşın hem bayramı Ankara’da karşılamak hem de öğrencileriyle buluşmak için kente gelen Göktaş, gözyaşları içinde “Söyleyecek çok şey var ama bu Meclis binasını görmek bile her şeye değiyor, o günleri sanki yaşıyorsunuz. Duygulanmamak elde değil” dedi.

Göktaş’a “Eski bayramların coşkusu kaldı mı?” sorusunu yönelttiğimizde ise “Eskinin neyi kaldı dersem biraz abartmış mı olurum?” ifadesini kullandı.

BEBEĞİYLE KONYA’DAN GELDİ

Bir anne ise eşiyle ve kundaktaki bebeğiyle birlikte Ulusal Egemenlik ve çocuk Bayramı’nın 104. yıldönümü dolayısıyla Konya’dan başkente geldiğini belirtti. 2. Meclis binasına ilk gelişi olmadığını belirten Esra Ö. “Çok grur verici bir şey, burayı gezerken şunu hissettim; güzel adımları biz de herkesten önce adım atmışız. Yani geriden gelmemişiz, ilerden gitmişiz” dedi. Esra Ö’nün eşi ise Konya’dan geldiklerini ve böyle özel bir günde Ankara’da bulunmaktan dolayı çok mutlu olduklarını dile getirdi ve Anıtkabir’den sonra özellikle Meclis binalarını gezdiklerini belirtti.

Ankara’da yaşayan bir anne ise çocuğuna 23 Nisan’ı anlatmak için Meclis’e geldiklerini kaydederek şunları söyledi:

“Ben yıllardır Ankara’da oturuyorum ama çok duygulandık burayı gezerken, arabada marşlarımızı dinleyerek geldik. Ama burada gezerken de çoğu yerde gözlerimiz dolu dolu oldu. İlk toplantıların yapıldığı, Meclis’in açıldığı, Cumhuriyet’in ilan edildiği o günler… Çocuğumla gezmek de ayrı bir gurur verdi.”

Muhabir: Merve Us Acıoğlu