Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2025 bütçesi üzerine yaptığı konuşmada Yıldız, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün geçmişteki itibarının 2002 sonrasında AK Parti yönetimi altında küçültüldüğünü ve işlevsizleştirildiğini söyledi. Yıldız, “2002 yılına kadar Karayolları Genel Müdürlüğü, hem personel gücü hem de makine parkıyla dünyanın en itibarlı müteahhitlik kurumlarından biriydi. Ancak AK Parti iktidarında bu kurum sistematik olarak küçültüldü ve bugün Türkiye’nin en zayıflatılmış kurumlarından biri hâline getirildi” ifadelerini kullandı.
Karayolları Genel Müdürlüğü’nde yaklaşık 17 bin taşeron işçinin çalıştığını belirten Yıldız, AK Parti’nin seçim meydanlarında verdiği kadro sözlerini hatırlatarak, “Her seçim döneminde AK Parti Genel Başkanı, bu işçilere kadro sözü verdi. Ancak bugüne kadar bu sözler tutulmadı. PTT’de ve havaalanlarında çalışan toplam 12 bin taşeron işçi de aynı şekilde kadro bekliyor. Sayın Bakan, bu işçilere ne zaman hakkını vereceksiniz?” sorusunu yöneltti.
“1 milyar 338 bin araç garantisi akıl almaz bir usulsüzlük”
CHP’li Yıldız, AK Parti iktidarının kamu ihalelerinde 21/b maddesini kötüye kullanarak ihaleleri yandaş müteahhitlere aktardığını da belirtti. Kuzey Marmara Otoyolu üzerinden örnek paylaşan Yıldız şunları söyledi:
“Kuzey Marmara Otoyolu’nun işletmesi tamamlandıktan sonra, dönemin Ulaştırma Bakanı Cahit Turan, projeye ek olarak 1 milyar 338 araç geçiş garantisi verdi. Türkiye’de bu kadar araç var mı, Sayın Bakan? Bu karar, ülkenin kaynaklarını yandaş firmalara peşkeş çekmekten başka bir şey değil. Daha da trajik olanı, bu imzayı atan Bakan, şimdi aynı firmanın CEO’su. Bu nasıl bir sistemdir? Ellerini vicdanlarına koyarak bu imzaları atanlardan hesap sorulması gerekmez mi?”
“Maliyet 1 milyar dolar, ödenen 14 milyar dolar”
CHP’li Yıldız, usulsüzlüğün sadece bu projeyle sınırlı kalmadığını, benzer usulsüzlüklerin Osmangazi Köprüsü ve diğer projelerde de yaşandığını iddia etti. Osmangazi Köprüsü üzerinden devletin zarara uğratıldığını dile getiren Yıldız, “Köprünün yatırım bedeli yalnızca 1 milyar 200 milyon dolardı. Ancak bugüne kadar bu proje için 14 milyar dolar ödendi. Daha da kötüsü, köprünün işletme süresi 15 yıl olmasına rağmen sözleşme tam üç yıl sekiz ay erken başlatıldı. Böylece müteahhit, bu sürede avantadan para kazandı” dedi.
Yıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yap-işlet-devret projelerinde devletin cebinden bir kuruş çıkmıyor” ifadelerine de atıfta bulunarak, “Şu ana kadar 385 milyar TL ödedik. Önümüzdeki üç yıl içinde bu projelere 678 milyar TL daha ödeyeceğiz. Devletin cebinden bir kuruş çıkmıyorsa bu paralar nereden çıkıyor, Sayın Bakan?” sözleri ile yüklendi.
“Halkın sırtından kazanan sistemi değiştireceğiz”
Konuşmasının sonunda Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu sorunları çözmek için hazır olduğunu belirten Yıldız, CHP iktidarında yap-işlet-devret projelerinin tamamının kamulaştırılacağını açıkladı. Yılzı, “Havaalanlarını, otoyolları, köprüleri ve şehir hastanelerini halkın malı yapacağız. Bu yandaş düzeni sona erdireceğiz. 85 milyon insanımızın alın terini, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğini kimseye peşkeş çektirmeyeceğiz. CHP olarak bu ülkenin kaynaklarını halk için kullanacağız. Halkı soydurtmayacağız” dedi.